Türklerin Kullandıkları Takvimler

Oniki Hayvanlı Türk Takvimi

İslamiyet’ten önceki dönemde Türkler tarafından Güneş yılı esasına göre hazırlanmış bir takvimdir. Bu takvime göre her yıla bir hayvan ismi verilmiştir. Günümüzde, Orta Asya’daki Türk topluluklarının bazıları bu takvimi kullanmaktadır.

YORUM

Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, Türklerin bilimsel çalışmalarla ilgilendiğini ve içinde yaşadıkları sosyo-ekonomik yapıyı takvimlerine yansıttıklarını göstermektedir.

Hicri Takvim

Türkler İslamiyet’e girdikten sonra Ay yılı esasına göre düzenlenen Hicri takvimi kullanmaya başlamıştır. Türkiye’de 1926 yılında terk edilen Hicri takvim ülkemizde dini gün ve ayların belirlenmesinde kullanılmaktadır.

Celali Takvim

Büyük Selçuklularda Celaleddin Melikşah zamanında eski İran takvimi esas alınarak mali işlerde kullanılmak üzere hazırlanmıştır.Güneş yılı esasına göre hazırlanan bu takvimde Türkler arasında bahar bayramı olarak kutlanan Nevruz yılbaşı olarak kabul edilmiş ve 1079 Miladi yılda tarih başlangıcı olarak kabul edilmiştir.Babürşahlar tarafından Hindistan’da kullanılmıştır.

Rumi Takvim

Osmanlı Devleti, Hicri takvimi kullanıyordu. Ancak bu takvimin kullanılması sırasında vergilerin toplanmasında ve dış ticarette ortaya çıkan aksaklıkları gidermek amacıyla Hicri takvimde değişiklik yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Miladi 1676 yılında mali işlerde kullanılmak üzere, Güneş yılı esasına göre düzenlenen yeni bir takvim yapılmıştır. 1839 yılında yeni düzenlemeler yapılarak Rumi adı verilen bu takvim, 1 Mart’ı mali yılbaşı olarak almış ve 1982 yılına kadar Türkiye’de bu durum devam etmiştir.

Miladi Takvim

Güneş yılı esasına göre düzenlenmiştir. Miladi takvimde Hz. İsa’nın doğumu başlangıç olarak alınmıştır. 26 Aralık 1925’te Türkiye Cumhuriyeti Miladi takvimi kabul ederek 1 Ocak 1926 yılından itibaren uygulamaya koymuştur. Miladi takvimi ilk defa Mısırlılar bulmuş, İyonyalılar, Yunanlılar ve Romalılar katkıda bulunarak son şeklini vermişlerdir. Papa XIII. Gregor tarafından Miladi takvime Gregoryan takvimi de denir. Bu durum Miladi takvimin günümüzdeki haline değişik kişi ve toplumların katkılarıyla geldiğini göstermektedir.

YORUM

M.Ö. tarihleri Milat takviminin başlangıcından geriye doğru gittikçe, M.S. tarihleri ise, Milat takviminin başlangıcından günümüze doğru geldikçe sayısal değer olarak artar. M.Ö. iki tarihten sayısal değeri büyük olan küçük olandan daha eski bir tarihi gösterir.