Osmanlı El Sanatları konusu10. sınıf tarih Osmanlı’da Zanaat, Sanat ve Kültür Faaliyetler başlığı dahilindedir. Sizler için maddeler halinde özetlemeye çalıştık.
İçindekiler
Osmanlı El Sanatları Özet
Şehirler; mimarisiyle, zanaat, sanat ve kültür faaliyetleriyle birer yaşam merkezi hâline gelmiştir.
İznik, Bursa, Edirne ve İstanbul, Osmanlı sanat ve mimarisinin beşiği olmuştur.
Osmanlı ahşap ve taş işlemeciliği, dokumacılık, çinicilik ve hat sanatları yeni bir ifade ve anlatım zenginliği kazanmıştır.
Ustalık alanları, kullanılan gereç veya üretilen üründen adını alan gruplara ayrılmıştır.
Nakkaşlar, kuyumcular, kâtipler, ciltçiler, çiniciler, kumaş dokuyucuları, maden işi yapan kazgancılar, ahşap işleriyle uğraşan kündekârlardan oluşan bu sanat ve zanaat grupları, kendi içlerinde birer eğitim kurumu gibi çalışmıştır.
Bu meslek gruplarının ustaları, Ahilik teşkilatına bağlı olarak loncalar oluşturmuş ve “esnaf şeyhleri” tarafından yönetilmiştir.
Ahşap ve Taş İşlemeciliği
Ahşap işçiliğiyle uğraşan sanatkârlara “neccar” denilirdi.
Ağaç üzerinde veya diğer ahşap bir malzemede, mobilyada belirlenmiş desen ve çizimlere göre oyulmuş yuvalara gümüş sedef vb. süs maddeleri yerleştirilerek yapılan süsleme sanatına ise “kakmacılık” denir.
Taş işçiliğinin en yaygın biçimini oyma ve kabartmalar teşkil eder. Bu uygulama, taş üzerine nakkaşın hazırladığı resim iğneleme işleminin ardından kömür tozuyla ve silkme usulüyle zemine aktarılır, fırça veya kalemle tespit edildikten sonra taşçılar tarafından işlenerek yapılırdı.
Osmanlılar Devri’nde daha ziyade geometrik yıldız motifleri ile fildişi ve sedef kaplamalı olarak yapılmıştır.
Taş Süsleme Sanatı
XV. yüzyılda Osmanlı Devleti’nde hızla gelişme göstermiştir.
İlk dönem Osmanlı mimarisinde taş işlemeciliği, örnekleri Bursa Yeşil Camii yüzey süslemesinde ve Edirne Eski Camii minberinde görülmüştür.
Dokumacılık
Dokumacılık; pamuk, keten, kadife, ipek, yün vb. malzemenin elde edilmesinden kullanıma hazır hâle gelene kadar (kumaş, halı, kilim vs.) geçirdiği sürecin tamamına verilen addır.
Özellikle ipek kumaşlar, Osmanlı törenlerinde ve yüksek sınıf kültüründe, sosyal konum belirleyicisi olarak önemli bir yere sahipti.
Türk tarihinin en eski dönemlerinden itibaren dokumacılık sektörünün en önemli kolu ise kilim ve halıcılıktı.
Gördes düğümü ile yünden dokunmuş olan Uşak halıları madalyonlu ve yıldızlı halıların en güzel örneklerini teşkil etmiştir.
Çinicilik
Çinicilik, kil topraktan yapılan levhaların genellikle çiçek resimleriyle bezenip fırında pişirilmesi sanatıdır.
Çini sanatında, İznik ve Kütahya, Osmanlı Devleti’nin en önemli çini ve seramik merkezleri idi.
Osmanlı eserlerinde kullanılan çinilerde genelde Türk mavisi, domates kırmızısı, mor, sarı ve yeşil gibi renkler kullanıldı.
Çinilerle bezenmiş Osmanlı eserleri arasında Bursa’daki Yeşil Cami ve Yeşil Türbe; Topkapı Sarayı ve İstanbul’un birçok camileri -özellikle Sultan Ahmet Cami- Osmanlı çiniciliğinin en güzel örnekleri arasında gösterilebilir
Yazı veya çizgi anlamına gelen “hat”, güzel yazı yazma sanatıdır. Hat sanatı ile uğraşanlara ise “hattat” denilir.
İstanbul’un fethinden önce hat sanatı, Amasya ve Edirne’de gelişmeye başladı. Bu şehirlerde önemli hattatları yetişti.
XVI. yüzyılda yetişen en önemli hattatlardan biri olan Amasyalı Şeyh Hamdullah (öl.1520), Osmanlı hat sanatının gelişmesine önemli katkıda bulundu.
XVI. yüzyılın ünlü hattatı ise Ahmet Karahisari’dir (öl. 1556). Hat sanatına farklı bir üslup getiren Ahmet Karahisari’nin en önemli eseri, Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine yazmış olduğu ve hâlen Topkapı Müzesi’nde muhafaza edilen büyük ebattaki Kur’an-ı Kerim’dir.
4.4. Konu: Osmanlı’da Zanaat, Sanat ve Kültür Faaliyetler