Fatih Sultan Mehmet’in Denizlerdeki Politikasını maddeler halinde anlatmaya çalıştık.
İçindekiler
Fatih Dönemi Denizlerdeki Gelişmeler
Boğazları ele geçiren Osmanlı Devleti’nin denizlerde güçlü olması gerekiyordu.
Osmanlı Devleti’nin denizlerde güç kazanması Doğu Akdeniz’de üstün olan Venedik, Ceneviz ve Rodos şövalyelerinin elindeki adaların alınmasına bağlıydı.
Fatih’in bir amacı da Ege Akdeniz ve Karadeniz ticaret olan egemen olarak Avrupa’yı ekonomik açıdan Osmanlı Devleti’ni bağımlı hale getirmekti.
İmroz, Taşoz, Limni, Bozcaada ve Gökçeada Cenevizlilerden alındı. (1456)
Midilli (1462) ve Eğriboz (1479) Venediklilerden alındı.
1480 de Papa’ya bağlı Sen Jan Şövalyelerinin korsanlık faaliyetleri ve inançları yaymak için bir üs olarak kullandıkları Rodos kuşatıldı. Ancak alınamadı.
UYARI
Fatih’in denizlerde kuşatıp da alamadığı tek yer Rodos Adası’dır
Fatih Dönemi Venedikle Savaş (1463-1479)
Ekonomisinin temel deniz ticaretine dayalı olan Venedik, Osmanlı Devleti’nin Ege’deki adaları ele geçirmesinden Arnavutluk ve Mora’da etkinlik kurmasından rahatsızlık duyuyordu.
Venedik, Macar Krallığı, Arnavutlar ve Karamanoğulları ile Osmanlı Devleti aleyhine ittifak içinde de yer alıyordu.
Venedik’in Mora saldırısı ile başlayan savaş aralıklarla 16 yıl sürdü.
Savaş sırasında Osmanlı Devleti hakimiyeti altındaki bölgelerde Venedik’e ticari ambargo uyguladı.
Osmanlı ordusunun Floransa’ya yönelmesi ve donanma yanında kara ordularınında kullanılması sonunda Venedik barışa zorlandı.
1479 Antlaşması’na göre Venedik savaş tazminatı ve yıllık vergi ödemeyi kabul etti.
Arnavutluk’ta Kroya ve İşkodra Osmanlılarda kalacak.
Osmanlı Devleti’de Venedik’ten aldığı yerleri verecekti.
Venedik daha önceden olduğu gibi İstanbul’da elçi bulunduracak (Balyos) ve Osmanlı egemenliğindeki yerlerde serbest ticaret yapma hakkına sahip olacaktı.
UYARI
Osmanlı Devleti’nden ilk ayrıcalık elde eden devlet Venedik’tir.
Kırım Seferi
1475 Kırım’daki Kefe, Azak, Menküp gibi Ceneviz kolonileri Gedik Ahmet Paşa tarafından alındı.
1477’de ise Kırım Hanlığı Osmanlı Devleti’ne bağlı hale getirildi.
Kırım hanlığının himaye altına alınması sonunda Karadeniz bir Türk Denizi haline geldi.
İpek Yolu’nda Osmanlı denetimi arttı.
Lehistan üzerine yapılacak seferlere doğrudan bir üst kazanıldı.