Lise 1 tarih dersi 3. ünitesi olan İlk Türk Devletleri ünitesi dahilinde ki Köktürk Yazıtları konu anlatımını aşağıdan okuyabilirsiniz.
Orhun Kitabeleri
Göktürk Kitabeleri, Köktürk Devleti’nin en büyük hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma altı tane YAZILI dikilitaştır. Moğolistan’ın kuzeyinde, Baykal gölününü güneyinde, Orhun Irmağı vadisindeki Koşo Şeffaf gölü yakınlarındadır. Bu yazıtlardan Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtları, Koçho Tsaydam bölgesindeki Orhun Irmağı civarında; Bilge Tonyukuk kitabeleri ise, Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarından tahmini 360 km uzakta, Tola Irmağı’nın yukarıya yatağındaki Bayn Tsokto (Bayn Çokto) bölgesindedir.
Bilge Tonyukuk yazıtlarının, (Orhun Irmağı dolaylarında olmamasına nazaran ), Orhun yazıtlarıyla beraber düşünülmesi, anılması Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarıyla benzer döneme ilişkin olması ve benzer konuları içermesindendir. Yazıtlar Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, töresi ile ilgili mühim veriler vermektedirler.
Türk ve Türkçe ismi , ilk defa Doğu Göktürkler dönemine ilişkin bu yazıtlarda geçmektedir. Yazıtların üçü bir sürü mühimdir . İki taştan meydana gelen Tonyukuk 716, Köl Tigin (Kültigin) 732, Bilge Kağan 735 senesinde dikilmiştir. Köl Tigin yazıtı, Bilge Kağan’ın ağzından yazılmıştır. Kültigin, Bilge Kağan’ın kardeşi, buyrukçu yaşlı Tonyukuk ise veziridir. Anıtların meydana geldiği yerde sadece dikilitaşlar değşehir, onlarca heykel, balbal, şehir harabeleri, kaya yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur.
Orhun Abideleri’ni ilk defa 1889 senesinde Rus tarihçi Yardintsev bulmuştur. 1890’da bir Fin kurulu , 1891’de de bir Rus kurulu burada incelemelerde bulunmuştur. Bu kurullar yazıları çözememişlerdir. Ancak 1893 senesinde Danimarkalı bilgin Vilhelm Thomsen, 38 harfli alfabeyi çözerek yazıtları okumayı başarmıştır. Alfabenin dördü sesli, dördü suskun harften oluşur. Makalede harfler birbirine birleştirilmez, kelimeler de birbirlerinden 2 puan üstüste konularak ayrılır. Sağdan sola ve yukarıdan aşağıya yazılır. Orhun abidelerinde yazılar yukarıdan aşağıya yazılmış ve sağdan sola doğru istiflenmiştir.
Teşekkürler
Teşekkürler.
Türkler göçebe ve yazı hakkında pek bilgileri olmadığına göre çözen kişi ne ile karşılaştırıp çözmüştür.
Teşekkürler.
Teşekkürler hocam
Teşekkürler hocam
Orhun yazıtlarını, bilim dünyasına ilk kez, İsveçli bir subay olan Strahlanberg tanıtmıştır.
Babamızın amcamızın kazandığı milletin adı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyumadım gündüz oturmadım.
Kül Tegin yazıtı doğu yüzünden
Gören gözlerim görmez gibi, eren aklım ermez gibi oldu.
Kül Tigin yazıtı kuzey yüzü
Kül Tiginin altınını, gümüşünü, hazinesini, servetini, dört binlik at sürüsünü idare eden Tuygut bu … Beyim prens yukarı gök … taş yazdım. Yollug Tigin.
Milletin boğazı tok idi, düşmanımız etrafta kuş gibi idi.
Tonyukuk yazıtı güney yönünden
İllig budun ertim, ilim amtı kanı? Kaganlıg budun ertim, kaganım kanı?
Ülkeli millet idim,ülkem şimdi hani? Kaganlı millet idim, kafanın şimdi hani?
İçikigme içikdi,budun boldu; ölügme ölti.
Teslim olanlar teslim oldu, millet oldu; ölenler öldü.
Türk halkı ! aksisin: acıkırsan doyacağını düşünmezsin, bir doyarsan acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini almadan her yere gittin, oralarda hep mahvoldun tükendin. Her ne sözüm varsa ebedi taşa hakkettim. Ona bakarak öğrenin.
Kardeşim Kül Tigin vefat etti. Kendim yas tuttum. Gören gözlerim görmez gibi, eren aklım ermez gibi oldu. Kendim düşünceye daldım. Zaman tanrısı buyurunca insan oğlu hep ölümlü yaratılmış. Öyle düşündüm. Gözümden yaş gelse engel olarak, gönülden feryat gelse geri çevirerek yas tuttum.
Zamanı tanrı takdir eder,kişi oğlu hep ölmek için türemiş.
türk milleti tokluğun kıymetini bilmezsin. Açlık, Tokluk düşünmezsin Bir doysan açlığı düşünmezsin
kül tigin Güney cephesi 9. Satır
Çin halkının sözleri tatlı, ipekli kumaşları yumuşak imiş. Tatlı sözlerle, yumuşak ipekli kumaşlarla kandırıp uzak halkları öylece yaklaştırırlar imiş. Tatlı sözlerine, ipekli kumaşlarına aldatıp Türk halk, çok sayıda öldün ! Türk halkı, mutlak öleceksin ! Güneyde Çuğay dağlarına Töğültün ovasına yerleşeyim dersen, Türk halkı mutlak öleceksin !
Bilge Kağan Yazıtı Kuzey Yüzü
Çin halkının sözleri tatlı, ipekli kumaşları yumuşak imiş. Tatlı sözlerle, yumuşak ipekli kumaşlarla kandırıp uzak halkları öylece yaklaştırırlar imiş. Tatlı sözlerine, ipekli kumaşlarına aldatıp Türk halk, çok sayıda öldün ! Türk halkı, mutlak öleceksin ! Güneyde Çuğay dağlarına Töğültün ovasına yerleşeyim dersen, Türk halkı mutlak öleceksin !
Bilge Kağan Yazıtı Kuzey Yüzü
Türk halkı ! aksisin: acıkırsan doyacağını düşünmezsin, bir doyarsan acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini almadan her yere gittin, oralarda hep mahvoldun tükendin. Her ne sözüm varsa ebedi taşa hakkettim. Ona bakarak öğrenin.
–Blge Kağan yazıtı
Türk halkı ! aksisin: acıkırsan doyacağını düşünmezsin, bir doyarsan acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için besleyip doyurmuş olan hakanlarının sözlerini almadan her yere gittin, oralarda hep mahvoldun tükendin. Her ne sözüm varsa ebedi taşa hakkettim. Ona bakarak öğrenin.
Üstte mavi gök (yüzü) altta (da) yağız yer yaratıldığında, ikisinin arasında insan oğulları yaratılmış. İnsan oğullarının üzerine (de) atalarım dedelerim Bumın Hakan (ve) İştemi Hakan (hükümdar olarak) tahta oturmuş.
Varlıklı, zengin millet üzerine oturmadım. İçte aşsız, dışta elbisesiz; düşkün, perişan millet üzerine oturdum. Küçük kardeşim Kül Tigin ve iki şad ile konuştuk. Babamızın, amcamızın kazanmış olduğu milletin adı sanı yok olmasın diye Türk milleti için gece uyuyamadım, gündüz oturamadım . Küçük kardeşim Kül Tigin ve iki şad ile öle yite kazandım. Öyle kazanıp bütün milleti ateş, su kılmadım.
Bilge Kağan Yazıtı Doğu Yüzü
Türk hakanı Ötüken dağlarında oturur ise ülkede hiçbir sıkıntı olmaz. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim denize pek az kala durdum; güneyde Dokuz Ersin’e kadar ordu sevk ettim, Tibet’e pek az kala durdum; batıda İnci Irmağı (Seyhun) geçerek Demir Kapı’ya kadar ordu sevk ettim; kuzeyde Yir Bayırku topraklarına kadar ordu sevk ettim; bunca diyara kadar orduları yürüttüm ve anladım ki: Ötüken dağlarından daha iyi bir yer asla yok imiş.
Çin kağanı düşmanımız idi. On Ok kağanı düşmanımız idi. Fazla olarak Kırgızın kuvvetli kağanı düşmanımız oldu. O üç kağan akıl akıla verip Altun ormanı üstünde buluşalım demiş. Şöyle akıl akıla vermişler: ”Doğuda Türk kağanına karşı ordu sevk edelim. Ona karşı ordu sevk etmezsek, ne zaman bir şey olsa o bizi ne zaman bir şey olsa öldürecektir. Her üçümüz buluşup ordu sevk edelim, tamamen yok edelim” demiş. Teşekkürler Hocam
….Gök Öncü çiğneyerek ordu yürüyüp,gece ve gündüz yedi zamanda susuzu geçtim. Çorağa ulaşıp yağmacı askeri…Keçine kadar …(Bilge Kağan anıtı)
Teşekkürler
Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti, bunu işitin! Türk milletini toplayıp il tutacağını burda vurdum. Yanılıp öleceğini yine burda vurdum. Her ne sözüm varsa ebedî taşa vurdum. Ona bakarak bilin.
‘Akılsız hakanlar tahta oturmuş şüphesiz,kötü hakanlar tahta oturmuş şüphesiz.Kumandanları da akılsız imişler şüphesiz ,kötü imişler şüphesiz.Beyleri,halkı itaatkar olmadığı için Çin halkı hilekar ve sahtekar olduğu için,beylerle halkı karşılıklı kışkırttığı için,Türk halkı kurduğu devleti elden çıkarıvermiş.'(Kül Tigin Yazıtı Doğu Yüzü
Türk Oğuz beyleri, ulusu işitin; üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk ulusu, ilini töreni kim bozabilecekti?
Bilge Tonyukuk ben kendim Çin ilindi kılındım. Türk milleti Çine tabi idi. Türk milleti hanını bulmayıp Çinden ayrıldı, hanlandı. Hanını bırakıp Çine tekrar teslim oldu. Tanrı şöyle demiştir: Han verdim, hanını bırakıp teslim oldun.
Türk Tanrısı ve kutsal yer, su şöyle yapmışlar şüphesiz ki: Türk halkı yok olmasın diye, halk olsun diye, babam İlteriş Hakanı, annem İlbilge Hatun’u göğün tepesinde tutup yukarı kaldırdılar şüphesiz. Babam 17 erle baş kaldırmış. ‘baş kaldırıyor’ diye haber alıp şehirdekiler dağa çıkmış, dağdakiler şehre inmiş, derlenip toplanıp 70 kişi olmuşlar. Tanrı güç verdiği için babamın askerleri kurt gibi imiş, düşmanları koyun gibi imiş. Doğuya ve batıya sefer edip derlemiş toplanmış. Hepsi 700 kişi olmuşlar.
Türk hakanı Ötüken dağlarında oturur ise ülkede hiçbir sıkıntı olmaz. Doğuda Şantung ovasına kadar ordu sevk ettim denize pek az kala durdum; güneyde Dokuz Ersin’e kadar ordu sevk ettim, Tibet’e pek az kala durdum; batıda İnci Irmağı (Seyhun) geçerek Demir Kapı’ya kadar ordu sevk ettim; kuzeyde Yir Bayırku topraklarına kadar ordu sevk ettim; bunca diyara kadar orduları yürüttüm ve anladım ki: Ötüken dağlarından daha iyi bir yer asla yok imiş.
Akılsız hakanlar tahta oturmuş şüphesiz, kötü hakanlar tahta oturmuş şüphesiz. Kumandanları da akılsız imişler şüphesiz, kötü imişler şüphesiz. Beyleri, halkı itaatkar olmadığı için, Çin halkı hilekar ve sahtekar olduğu için, beylerle halkı karşılıklı kışkırttığı için, Türk halkı kurduğu devleti elden çıkarıvermiş.’
Thank you .