Dağlık Karabağ Sorunu
1823’teki nüfusunun %75’i Azeri Türklerinden oluşan Karabağ bölgesinde Azeriler ve Ermeniler birlikte yaşamaktaydı. Gerek Çarlık Rusyası gerekse de SSCB döneminde izlenen iskan politikalarıyla 20.yüzyılın sonlarında nüfus haritası tersine dönmüş Ermeniler çoğunluğu ele geçirmiştir. Nüfus çoğunluğunu ele geçiren Ermeniler bu kez de Karabağ’ı kendisine bağlamak isteyince iki topluluk arasında savaş kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Çoğunluğu Ermenilerden oluşan Karabağ Parlamentosu Ermenistan’a katılma kararı alınca çatışmalar savaşa dönüşmüştür.
Karabağ’daki Ermeni işgali, BM başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun telkinlerine rağmen devam etmektedir. Bu durum normalleşme sürecine sokulmaya çalışılan Türkiye – Ermenistan ilişkilerinin en önemli açmazlarından biri olarak görülmektedir. Türkiye’nin normalleşmede Dağlık Karabağ Sorunu’nun çözümünü ön şart koşması kardeş ülke Azerbaycan’ın haklarını korumaya yönelik bir girişimdir.
Moskova yönetimi 1990’da bölgede silahsızlandırma kararı almış, Azeriler bu karara uyarken Ermeniler uymamıştır. Savunmasız durumda kalan Azeriler başta Hocalı olmak üzere birçok bölgede Ermeniler tarafından katledilmiş, göçe zorlanmıştır. Birçok Azeri bugün anayurtları Karabağ’dan sürülmüştür.