Kasr-ı Şirin Antlaşması
Günümüzdeki Türkiye İran sınırımızın çizildiği, Devleti Ali ile İran aralarında imza edilen antlaşmadır.
Osmanlı-İran Savaşları, İran Şahı I. Abbas’ın can vermesi ve IV. Murad’ın culüs ederek idareyi ele almasıyla Osmanlı Devleti’nin lehine gelişmiştir. Padişah IV. Murad 1635’de Revan (Erivan) ve Bağdat’ı geriye aldı. İran’ın sulh istemesiyle Hulvanrud Irmağı’nın kıyısında yer alan Kasr-ı Şirin’de bir antlaşmaya imza attı .
Antlaşma gereğince;
– Bağdat, Bedre, Hassan, Hanıkin, Mendeli, Derne, Dertenk ile Sermenel’e kadar olan sahalar Osmanlılara’a bırakılacaktı.
– Derbe, Azerbaycan ve Revan İran hudutları içerisinde kaldı.
İran’ın kuzeyindeki hududu , Kars, Ahıska ve Van Osmanlı topraklarında kalacak şekilde açıklandı . Hududun her 2 tarafında olan kalelerin ve istihkamların yıkılması öngörüldü. Antlaşmanın sonuna ilave eden bir madde ile İran’da, ilk üç halife (Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman) ile Hz. Muhammed’in eşi Hz. Ayşe’ye hutbelerde “seb ve lanet” edilmemesi şartı kondu. Bu antlaşma 1722 senesine kadar yürürlükte kaldı ve 1723’te başlayan savaş ardından 1747’de yine yürülüğe konuldu.