2. Etkinlik: KÂBE’NİN HAKEMLİĞİ
Resulullah otuz beş yaşlarındaydı. Kureyşliler, Kâbe’yi tamir ediyordu. Zaman zaman Hz. Muhammed de çalışıyor, onlarla birlikte taş taşıyordu. Kâbe’nin tamiri bitip sıra Hacerü’l-Esved (Kara Taş)’i yerine koy-maya gelince kabileler arasında tartışma çıktı. Taşı yerine koyma şerefi kime ait olacaktı? Tartışma büyüdü, nerede ise aileler birbirine girecekti. Sonra birisi bir teklifte bulundu. Kâbe’ye Şeybe kapısından ilk gelen hakem olacak ve o ne derse herkes onu kabul edecekti. İlk gelen Hz. Muhammed oldu. Bütün kabileler buna sevindiler. “Muhammed emin bir kimsedir, onun hakemliğine razıyız.” dediler. Durumu kendisine arz ederek hakemliğini istediler. Hz. Muhammed, kabul etti, hırkasını yere serdi. Hacerü’l-Esved’i üzerine koydu ve: “Her aileden birer kişi ucundan tutsun.” dedi. Hep beraber taşı kaldırıp konulacağı yere getirdiler. Hz. Muhammed de taşı bizzat kendi eliyle alıp yerine yerleştirdi.
Hz. Muhammed’in güvenilir kişiliği, etkinlikte anlatılan olayda Kureyşliler ile Mekkeliler arasındaki barışa nasıl bir katkı sağlamıştır?
Herkesin katılımını sağlayarak barışa katkı sağlamıştır.
İlk Müslüman olan kişilerin toplumdaki konumu göz önüne alındığında bu durum İslam dininin hangi özelliği ile açıklanabilir?
İlk müslümanlar arasında kadınlar, çocuklar ve köleler vardır. Bu da İslam dininde herkesin eşit olduğunun kanıtıdır.