1923-1932 Dönemi Türk – Sovyet İlişkileri
– Kurtuluş Savaşı yıllarında iki ülke arasında iyi ilişkiler kurulmuş, Sovyet Rusya, Türkiye’ye yardımda bulunmuştur.
-Sovyet Hükümeti Lozan’da Boğazlar üzerinde mutlak Türk egemenliği tezini savunmuştu. Türk-Sovyet yakınlaşması Lozan Barışı sonrası dönemde de Batılı devletlerin Türkiye’ye karışı davranışları doğrultusunda gelişmiştir. I. Dünya Savaşı’nın galiplerinin Almanya’yı saflarına alarak 1925’te Locarno Antlaşması’nı imzalamalarını Sovyetler, kendisine karşı yapılmış hareket olarak görmüştü. Ayrıca Musul sorununda Milletler Cemiyeti’nin tutumu, Fransa ve İtalya’nın İngiltere’yi desteklemesi Türkiye’nin uluslararası alanda yalnız kalmasına yol açmıştır. Bu olaylar Türkiye’yi Sovyetler Birliği’ne yaklaştırmış ve iki devlet arasında 1925’te Paris’te bir “Tarafsızlık ve Saldırmazlık Antlaşması” imzalanmıştır.
-Bu antlaşma, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin gelişmesine sebep olmuştur. Yine iki ülke arasında 1927’de Ankara’da “Ticaret ve Seyrisefain Antlaşması” imzalanarak ticari iş birliğinin geliştirilmesine çalışılmıştır. 1928’de saldırı savaşını yasaklayan Briand-Kellogg Paktı imzalanınca Türk ve Sovyet hükümetleri de buna katılmışlardı.
-Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki iyi ilişkiler 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne kadar bozulmadan devam edecektir. Ne var ki Sovyetler Birliği’nin Boğazlardan özel geçiş hakkı istemesi üzerine iki ülke ilişkileri eski önem ve özelliğini kaybetmiştir.
Bu döneme damgasını vuran ve iki dünya savası arasında belli bir yumuşama doğuran bazı anlaşmalar gerçekleşmiştir.