Aydınlanma Çağı
Avrupa’da 17. ve 18. asırda düşünce hayatında köklü değişiklikler yaşanmıştır. Skolastik düşünceden akılcı düşünceye geçiş tamamlanmıştır. Bu nedenle 18. yüzyıla “Aydınlanma Çağı”, bu yüzyılın felsefesine de “Aydınlanma Felsefesi” denir. İngiliz John Locke ile başlar. Aklın, özgür düşüncenin ve bilimin önündeki tüm engelleri kaldıran aydınlanma felsefesi, toplumların kültür seviyesini yükseltti. Milli egemenlik, demokrasi ve insan hakları gibi getirdiği değerlerle toplumları büyük ölçüde etkiledi.
Aydınlanmacı düşünürler, insan ile ilgili ne varsa; akıl, deney ve gözlem yoluyla yeniden tanımlama yoluna gittiler. Avrupa’da bilim ve teknolojik gelişmelerin önünü açtılar. Fizik, kimya, astronomi ve tıp gibi birçok alanda buluşlar gerçekleştirilerek insanın hayatını kolaylaştıran gelişmelerin ortaya çıkmasına katkı sağladılar. Aydınlanmacı düşünürlerin yazıları halkın toplumsal ve siyasi konularda bilinçlenmesine ve Avrupa’da ihtilallerin çıkmasına neden oldu. Bütün bu gelişmeler; Avrupa’da eşitlik esasına dayalı toplumsal yapının, siyasi alanda ise parlamenter sistemin ve demokrasinin gelişmesine de zemin hazırladı.