Güney Asya’daki Gelişmeler (Asya ve Afrika’nın Kurtuluşu)
XVIII. yüzyıldan itibaren İngiliz sömürgesi durumundaki Hindistan’da XX. yüzyıl başlarında Mahatma Gandi öncülüğünde milliyetçi eylemler başladı. İngilizler 1919’da bazı Hint eyaletlerinde yetkiyi seçilmiş yerel liderlere bıraktı. Bunlar bağımsızlık hareketini önleyelimedi. Avrupa’da okuyan Hintli aydınlar, halktan çok büyük destek gördü ve yerel yönetimlerde görev almaya başladılar. 1935’te hazırlanan yeni anayasa ile eyaletlerde bütün yetkiler yerel yönetimlere bırakıldı. Yaklaşık 30 milyon Hintliye seçme hakkı verildi. Hindu egemenliğindeki Müslümanlar da Hintliler’den ayrı bir devlet kurma söylemlerine başladı.
Hindistan’da bağımsızlık mücadelesi, 1930’da Tuz Kanunu’nu protesto yürüyüşü ile Gandhi öncülüğünde başladı. İngilizler her türlü yıldırma yöntemlerinden sonuç alamadı. Hintliler İngiliz mallarını boykot ederek direnişi yaygınlaştırdı. Bu bir pasif ihtilal durumu olarak adlandırıldı.
DİKKAT: Lahor’da toplanan “Müslümanlar Birliği Derneği” Kongresinde Pakistan Devleti kurulması kararlaştırıldı (23 Mart 1940). Bu hareketin lideri de Muhammed Ali Cinnah oldu. 1946’da Hindistan ve Pakistan adıyla iki bağımsız “dominyon” devlet kurulması kabul edildi.
1947’de İngilizlerin boşalttığı Kuzey Hindistan’da, İngiliz Uluslar Topluluğu’na dahil olan ve dominyon statüsünde Pakistan kuruldu. Bu devletin toprakları, Kuzey Hindistan’ın doğu ve batısında birbirinden uzakta, iki parçadan oluşmaktaydı. Yani arada Hindistan toprakları bulunmaktaydı. Bu da yeni sorunlar yaşanacağının bir göstergesiydi. 1971’de Doğu Pakistan Müslümanları Bangladeş adıyla yeni bir devlet kurdu. 1947’de Hindistan İngiliz Uluslar Topluluğu üyesi olarak bağımsız bir devlet konumuna geldi.
Hint ve Pakistan’daki bağımsızlık mücadelesi bölgedeki diğer ülkelerde de etkili olmuş; Seylan, Birmanya ve Malezya İngiltere’den; Endonezya Hollanda’dan; Vietnam, Kamboçya ve Laos Fransa’dan ayrılarak bağımsız hale gelmişlerdir.
Hindistan bağımsız olduktan sonra Bağlantısızlar Hareketi’nin önde gelenlerinden biri oldu. Keşmir nedeniyle 1965’te çatışma içinde olduğu Pakistan, Çin ile İttifak kurunca, Hindistan’da SSCB ile yakınlaştı. Soğuk Savaş sürecinden sonra da ABD ile ilişkilerini geliştirmeye özen gösterdi. Kalabalık nüfusu ve askeri gücüyle önemli bir ülke olan Hindistan’da kişi başına düşen milli gelir çok düşük bir düzeyde olup her şeye karşın demokratik yönetimi sürdürmeyi başarmıştır.
Kurulduğundan itibaren uzun süre askeri yönetime tabi olan Pakistan, SSCB’nin Afganistan’ı işgaliyle mülteci akınına uğradı. Pakistan, Hindistan-SSCB ittifakına karşı Afgan mücahitlerini destekledi. Hindistan ile yaşadığı çatışmalar ve ülkedeki dini, askeri, siyasi istikrarsızlıklar Pakistan’da sosyal ve ekonomik kalkınmayı engellemiştir.
Güneydoğu Asya ülkelerinde, bağımsızlık kazanıldıktan sonra iç savaşlar ve sınır çatışmaları sürüp gitmiş ve diktatörlük yönetimleri yakın zamana kadar iş başında kalmıştır. Bölge ülkeleri, aralarındaki sorunlarda güçlü devletlerin müdahalelerini dengelemek, siyasi ve ekonomik işbirliği sağlamak için ASEAN (Güneydoğu Asya Ulusları Birliği)’ı kurmuştur (1967). Brunei, Vietnam, Laos, Birmanya ve Kamboçya’nın sonradan katıldığı bu birliği Filipinler, Singapur, Malezya, Endonezya ve Tayland kurmuştur.