Skolastik Düşünce ve Özellikleri
Orta Çağ’da herşeyi İncil ve kilise ile ilişkilendirerek açıklayan düşünce sistemine skolastik düşünce denilmiştir. Skolastik düşünce, Orta Çağ’da Aristo metodunun teolojiye uygulanması sonucu ortaya çıkmıştır. Bu düşünce tarzının amacı; Katolik Kilisesi tarafından itibarlı tutulan düşüncelerin ve verdiği direktiflere uygun olarak Hristiyanlık dininin emir ve yasaklarının yayılmasını sağlamaktı. Orta Çağ Avrupası’nda bilim ve din beraber ele alınarak serbest düşüncenin güçlenmesi engellenmiş, tartışmalar önlenerek halka mutlak itaat fikri kabul ettirilmiştir.
Skolastik düşünce sistemine göre; insanoğlunun dünyaya ait bilmesi gereken bütün gereçlerin İncil ve Aristo’nun kitaplarında bulunduğuna inanıldığı için inceleme, araştırma, deney ve gözleme gerek duyulmamıştır. Kilise halka hakim olabilmek, menfaatlerini devam ettirebilmek ve kendisini tartışma konusu yapmamak için bu akımı desteklemiştir. Skolastik düşünce bilimde ve sanatta gelişmeyi önlemiş, ancak Yeni Çağ’da Rönesans ve Reform hareketleriyle önemini yitirmiştir.