Cezayir, 1533 yılında Barbaros Hayreddin Paşa vasıtasıyla Kanun Sultan Süleyman döneminde Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Cezayir’in Fransa tarafından işgali 1830 yılında gerçekleşmiştir.
Fransa’nın Cezayir’i işgali padişah II. Mahmut döneminde gerçekleşmiştir.
1830’a kadar süren Cezayir’deki Osmanlı-Türk hâkimiyeti idarî bakımdan beylerbeyiler devri (1518-1587), paşalar devri (1587-1659), ağalar devri (1659-1671) ve dayılar devri (1671-1830) olmak üzere dört ana döneme ayrılır.
https://islamansiklopedisi.org.tr/cezayir
Kendi iradesiyle Osmanlı’ya bağlanan bir eyalet olan Cezayir’de Osmanlı sıkı bir merkeziyetçilik uygulamadı. Garp Ocakları arasında en büyük donanmaya sahip olan Cezayir’in başlıca geçim kaynağı korsanlıktı. Akdeniz’den İzlanda’ya kadar uzanan sahada faaliyet gösteren Cezayirli denizciler eyaletin zenginleşmesini sağladılar.
Cezayir, savaş döneminde Osmanlı’ya donanma ve 3 yılda bir İstanbul’a hediye gönderir, karşılığında levazım alırdı.
18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren İngiliz ve Fransız donanmalarının güç kazanması Cezayirli gemicilerin işine sekte vurdu. Gelirlerin azalması ile birlikte Cezayir nüfusu da azalmaya başladı.
Fransa’nın Cezayir’i İşgali
19. yüzyılın başlarından Osmanlı ve Cezayir’in zayıf durumunu fark eden Fransa, sömürge elde etmek ve İngiltere’nin Akdeniz’de ki üstünlüğüne son vermek amacıyla Cezayir’i ele geçirmek üzere harekete geçti.
Bu esnada Yunan İsyan başladı. Mora’yı işgal eden Fransa, Rusya ve İngiltere ile birlikte Navarin‘de Osmanlı donanmasını yaktı. Sonrasında başlayan 1829-1829 Osmanlı Rus Savaşı sonrası Yunanistan’ın bağımsız olması üzerine, Mora’daki işgaline son vermek durumunda kalan Fransa, Doğu Akdeniz’de dengelerin bozulduğunu öne sürerek, Cezayir’i işgal etmiştir. Osmanlı müdahale edememiş, protesto etmekle yetinmiştir.
Cezayir, Kuzey Afrika’da kaybedilen ilk Osmanlı toprağıdır.