Hiç bir medeniyet kendi başına var olamaz, olgunlaşamaz. Mutlaka diğer medeniyetler ile etkileşime girmesi gerekir. İslam Medeniyeti de diğer medeniyetlerden etkilenmiştir.
İslam Devleti’nin 4 Halife ve Emeviler döneminde İspanya’dan Orta Asya’ya kadar uzanan sınırlara sahip bir devlete dönüşmesi İslam Medeniyetinin de beslenebileceği havzayı genişletmiştir. Özellikle Mısır, Suriye, Irak ve İran’ın İslam sınırları içerisine girmesi ile İslam Medeniyeti farklı diller, kültürler ile tanışmış, İskenderiye, Urfa, Nusaybin, Antakya, Cundişapur ve Harran kültür havzalarından beslenme fırsatı bulmuştur.
Müslüman alimler, İslami inanışa aykırı olmadığı sürece kendilerinden önce var olan medeniyetlerin aktardığı bilgileri özümsemişler, böyle İslam medeniyeti zenginleşmiştir.
Gelişem İslam medeniyeti sadece müslümanları değil tüm insanlığı aydınlatmıştır. Özellikle batı medeniyetinin bugünkü gelişmişlik düzeyine ulaşmasında İslam medeniyetinin katkısı çok büyüktür.
İçindekiler
İslam Medeniyeti Avrupa Medeniyetini hangi yollarla etkilemiştir?
- Haçlı Seferleri yoluyla.
- Akdeniz ticareti yoluyla.
- İslam fetihleri yoluyla.
- İspanya’da kurulan medereseler yoluyla.
- Tercüme faaliyetleri yoluyla.
İslam Kültür Havzaları
Müslüman alimler 7. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar Eski Yunan ve Hint eserlerini tercüme ederek ilim sahibi olmuşlardır.
Bağdat Havzası
Bağdat Havzasının gelişiminde Bağdat, Cundişapur ve İskenderiye bölgelerinde bulunan eserlerin tercüme edilmesi ile Beyt’ül Hikme ve Nizamiye Medreselerinin payı büyüktür.
Beyt’ül Hikme
Abbasiler döneminde kurulmuştur. Eski Yunan eserleri Arapça’ya çevrilmiştir.
TAVSİYE LİNK: Beytül Hikme Hakkında Bilgi
Nizamiye Medreseleri
Selçuklu veziri Nüzam’ül-Mülk tarafından Bağdat’ta kurulmuştur. Dini bilimlerin yanında filoloji, matematik, astronomi, tıp ve felsefe gibi akla ve deneye dayanan ilimler de okutulmuştur.
BİLGİ NOTU: Bu dönemde Bağdat’ta açılan rasathanede Ömer Hayyam ve İsfizârî gibi bilim adamları çalışmıştır. Ömer Hay-yam’ın içinde bulunduğu bir heyet, Melikşah adına 1 Mart 1079’u başlangıç kabul eden Celâli takvimini hazırlamıştır.
Bağdat Havzasında Yetişen İlim Adamları
Cebirin kurucusu sayılan el-Hârizmî, İslâm felsefesinin ilk temsilcisi Kindî, astronomi âlimi Ferganî ve el-Belhî’dir. Tabip ve matematikçi el-Harrânî, tabip, kimyacı ve filozof er-Râzî, astronomi âlimi Bettânî, matematik, astronomi, coğ-rafya, jeoloji, eczacılık gibi sahalardaki bilgisi ve araştırıcı kişiliğiyle Bîrûnî gibi âlimler, Câhız, İbn Kuteybe ve Müberred gibi edipler de havzada yetişen diğer âlimlerdir.
Horasan Havzası
Başta Nişabur olmak üzere Merv, Herat, Belh ve Semerkant gibi önemli şehirlerde kurulan medreselerde büyük ilmî çalışmalar yapılmıştır. Abdullah bin Mübarek et-Türkî gibi önemli alimler yetişmiştir.
Endülüs Havzası
Kurtuba ve Gırnata Medreselerinde önemli alimler yetişmiş, buralara okumaya gelen Avrupalı öğrenciler İslam kültür ve medeniyetinin Avrupa’ya yayılmasına vesile olmuştur.